5 Mayıs

İŞÇİ TARAFINDAN YILLIK İZİNLERİN KULLANILMASI VE İSPAT YÜKÜ

İşverenin, işçinin yıllık izinlerini kullandığına ilişkin iddiasında ispat yükü işverende olup, bu da ancak işçinin imzasını taşıyan izin defteri veye izin belgeler ile ispatlanabilir. Yıllık izin tek seferde kullanılmalıdır. Parça parça kullanılan izinler yıllık izin yerine geçmeyecektir.İlerde kabul edilme durumunda mazeret izni olarak kabulü gerekebilir.İzin ücretinde zamanaşımı 5 yıl olup, bu süre iş akdinin bittiği tarihte başlar. İşçinin kullandığı izinleri, izin defteri ile ispatlayamayan işverenler uzun süreli iş akitlerinde ,işçinin kötüniyeti halinde, ciddi bir izin ücreti ile karşılaşmaktadır.Örneğin 20 yıllık bir iş sözleşmesinde işçinin 20 yıldır izin kullanmadığını iddiası karşısında işverenin tek şansı izin defteridir. Aksi halde 20 yıllık izin hiç kullanılmamış gibi gibi ücrete dönüşecektir.

5 Mayıs

İŞE İADE BAŞVURUSU ÜZERİNE İŞVEREN TARAFINDAN YAPILACAK İŞE DAVET ÇAĞRISI

4857 Sayılı Kanun’un 21/1. maddesinde; ” geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde;

İşveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.” hükmüne yer verilmiştir.
İşverenin işe davete dair beyanının ciddi olması gerekir, işverenin işe başlatma niyeti olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.Aynı şekilde işçinin de işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru, geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. Başka bir anlatımla, işçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir.
işe iade kararının kesinleşmesinden sonra,işçinin yasal 10 günlük süre içinde işe iade isteminde bulunması halinde, işveren tarafında 30 gün içinde işçi işe başlatılmak zorundadır. İşveren tarafından yapılan işe davet çağrısının 30 gün içinde gönderilmesi yeterli olup, tebliğin 30 gün içinde yapılması gerekmez.
İşçinin daveti alır almaz makul süre içersinde işe başlaması gerekir.Bu makul süre Yargıtay kararlarına göre,işçi ile işyeri aynı şehir içinde ise 2 gün,farklı şehirlerde ise 4 gün olarak kabul edilmektedir.
Yine YHGK kararlarına göre , işveren tarafından yapılan işe davet yazısının mutlaka, asile tebliğ edilmesi gerekmez. Yasal 30 gün içinde vekile veya asile gönderilecek samimi bir işe davet çağrısı yeterlidir.
İşverenin, süresinde yaptığı işe başlama davetine, işçinin haklı neden olmadan icabet etmemesi durumda işverenin feshinin geçerli hale geldiği ve işçinin davacının boşta geçen süre ücreti ile işe başlatmama tazminatına hak kazanmadığının kabulü gerekir.