3 Eylül

Rölöve ve Restitüsyon projeleri

 Rölöve, bir yapının, kent dokusunun veya arkeolojik kalıntının yakından incelenmesi,  o anda, olduğu gibi çeşitli bilimsel araçlar ve yöntemler kullanılarak belgelenmesi, mimarlık tarihi açısından değerlendirilmesi ve restorasyon projeleri hazırlanabilmesi için binanın iç ve dış mimarisine, özgün dekorasyonuna ve taşıyıcı sistemi ile yapı malzemelerine ait mevcut durumunun ölçekli çizimlerle anlatımıdır.

Sonradan değişikliğe uğramış, kısmen yıkılmış ya da yok olmuş öğelerin, yapıların veya yerleşmelerin, ilk tasarımlarındaki ya da belirli bir tarihteki durumlarının, arşiv kayıtlarından, yapı üzerindeki izlerden, yapıya, yerleşmeye ait çizim fotoğraf gibi belgelerden yararlanılarak plan, kesit, görünüş ve üç boyutlu  çizimlerle ya da maketle anlatımına de “restitüsyon” denir.

Peki rölöve ve restitüsyon projeleri fikir ve sanat eserleri  kanunu ve ilgili mevzuat anlamında eser kapsamında mıdır ?

Bir yapının rölövesinin çizilmesi, bir yapının halihazır durumunun basit teknik bir çizim gibi kağıda veya bilgisayara aktarılması olarak düşünülemez. Zira, her mimarın kendine has, özgün bir üslubu (hususiyeti), anlatım tekniği ve özelliği vardır. (FSEK’e göre sübjektif şart). Örneğin Selimiye Camisinin mimarı herkesçe bilindiği üzere Mimar Sinan’dır. Ancak bu caminin fotoğrafını çeken veya resmini yapan her kişi , çektiği fotoğraf ve çizdiği resim açısından onun eser sahibidir. Hiç kimse o fotoğrafı veya resmi ondan izinsiz kullanamaz. Zira fotoğraf çekmek ve resim çizmek ayrı bir tekniktir. Çekimde bakış açısı, ışığın ve gölgelerin yansıması vs. bir çok kriter dikkate alınmaktadır. Bu açıdan basit gibi görünen fotoğraf dahi (FSEK’e) göre eser vasfındadır. Örneğin ünlü fotoğrafçımız Ara Güler’in fotoğraflarını eser saymamak mümkün müdür ?

Bu bağlamda yürürlükteki yasal mevzuatımızda rölöve eser olarak kabul edilmektedir. Bundan dolayı müellifi belli olan yapılar için o müellif, bilinmeyenler için de ilk alenileştiren mimarın çi­zimleri eser mahiyeti taşır ve telif hakları kapsamında koruma altındadır. Örneğin mimarlık tarihinde çok önemli yer tutan Mimar Sedat Çetintaş ve Ali Saim Ülgen’in Rölöveleri eser olarak kabul edilmiştir.Yine Sait Halim Paşa Yalısı,Selimiye Camisi gibi eserlerin de Rölöve ve Restitüsyon çalışmalarını yürüten konunun uzmanlarından Mimar Acar Avunduk’un Rölöve ve Restitüsyon çalışmalarını eser saymamak mümkün müdür?

Bir tarihi eserin rölövesini ayrı ayrı çıkarmak / hazırlamak tabii ki her mimarın hakkıdır. Oysa bir mimarın uzun süren bir emek ve bilgi birikimi ile ortaya koyduğu , kendine ait özellikler (hususiyeti) taşıyan rölöve ve restitüsyon projesi bir eserdir ve müellifinden izinsiz kullanılamaz.

Öte yandan Yargıtay kararlarına göre zaten rölöve FSEK madde 5 anlamında eser, “işleme eser” niteliğindedir. Telif hakkı kazandırır. Uygulamada bu yöndedir. Yargıtay bir kararında; kültür ta­şınmaz varlığına yeni malik olan kişinin, eski malikin davacı mimara çizdirdiği rölöveleri, yeni bir mimara restorasyon proje çizdirtmesinden dolayı, hak sahibi olduğu rölövelerin ücretini isteyen mimarı haklı bulun­muştur. Böylece bu çizimler bir eser, mimar da müel­lif olarak kabul edilmiştir. Görüldüğü üzere rölövenin eser niteliği Yargıtay’ca tartışma konusu değildir. (1)

Yine uygulamada Mimarlar Odasının konuya ilişkin yayımladığı şartnameye göre de: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca rölöve, restitüsyon ve restorasyon hizmetlerinin “işleme eser”olarak nitelendirildiği, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli taşınmaz eserlerin rölöve ve restitüsyon çalışmaları, güzel sanatlar ese­rinin, ilim ve edebiyat eseri olarak değerlendirilmesi gerektiği, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projesini hazırlayacak kişi, ya bu mimarlık eserine yönelik rölöve, restitüsyon, restorasyon projelerini yeniden hazırlamak ya da daha önce başka bir müellif tarafından hazırlanan çalışmaları kullanacaksa, aleni­leştiren müellifin iznini almak zorundadır.” (m. 16/8)

T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Koruma Bölge Müdürlükleri nezdindede yıllardır rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri eser kapsamında değerlendirilmektedir.

Hatta onay almak için koruma kuruluna su­nulmuş bir rölövenin, tasdik edilmese bile bir eser sı­fatı taşıması mümkündür. Kurulun onayı, hangi rölöve­nin önce çizildiğinin ispatı anlamında önemlidir; yoksa bir tescil durumu değildir. (2)

Bütün bu bilgilerin ışığında Rölöve ve Restitüsyon projelerinin eser niteliğinin tartışma konusu olmadığını söylemek doğru bir tespit olacaktır.

 

Av.Muhammet Özer

 

(1)Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin  E. 2005/4423 – K. 2006/4100 ve yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin  E. 2002/110981 ve K. 2003/3385 kararları .

(2) “Bir telif hakkı olarak: Rölöve; B.Altıparmak ve C.Altıparmak.